Alman Donanması İDA’lara yatırım yapmayı planlıyor

Alman Donanması, gelecekteki yüzey muharebe sistemlerine yönelik yürütülen "Future Combat Surface System" girişimi kapsamında savaş kabiliyetine sahip iki farklı insansız deniz aracı (İDA) tipini test etmeye hazırlanıyor.
Ukrayna'ya ait bir İDA
Almanya merkezli Hartpunkt tarafından aktarılan bilgilere göre, test edilecek sistemlerden biri hafif, diğeri ise orta boy olacak.
Donanma, daha önce BlueWhale programı çerçevesinde insansız sualtı araçları (UUV) alanında adım atmıştı. Şimdi ise hedef, yüksek teknoloji hazırlık seviyesine (TRL9) sahip İDA platformlarıyla operasyonel testler gerçekleştirmek.
Test Süreci ve Zaman Çizelgesi
- Küçük boyutlu İDA platformunun 2029 yılında sahaya sürülmesi hedefleniyor. Bu sistemin özellikleri arasında otonom seyir kabiliyeti, 5 günlük görev süresi ve daha önce en az bir donanma tarafından kullanılmış olması yer alıyor. Silahlandırma kapsamında top ve füze/gezinen mühimmat entegrasyonu talep ediliyor.
- Orta boy İDA ise 2035 yılında hizmete girecek şekilde planlanıyor. Bu platformdan beklenen asgari nitelikler arasında en az 30 mm kalibreli top, füze veya gezinen mühimmat taşıma kapasitesi, 300 deniz mili menzilde 38 knot hızda seyrüsefer ve otonom seyir yeteneği bulunuyor.
Her iki platformun da deniz durumu 5'e kadar olan koşullarda görev yapabilecek otonom seyir ve operasyon kabiliyetine sahip olması şart koşuluyor.
Hedef 2025 sonbaharı
Operasyonel deney testlerinin 2025 sonbaharında başlaması ve 8 gün sürmesi planlanıyor. Bu süre zarfında her iki İDA platformunun savaş koşullarına yakın senaryolarda performansları değerlendirilecek.
İDA atılımları olan ülkeler
Bugüne kadar savaş kabiliyetine sahip İDA sistemlerini aktif olarak tatbikatlarda veya çatışmalarda kullanabilen ülkeler arasında yalnızca ABD, Türkiye ve Ukrayna bulunuyor. Özellikle Ukrayna, Rusya ile devam eden savaşta deniz dronlarını aktif olarak kullanarak ciddi bir muharebe tecrübesi kazandı.
Almanya'nın bu alana yönelik yeni atılımı, Avrupa'da İDA teknolojisinin yaygınlaşmasına ve otonom deniz sistemlerinin NATO kuvvet yapısına entegrasyonuna önemli katkı sağlayabilir.
Kaynak: gdhDigital