Türkiye, savunma sanayiinde dışa bağımlılığı kırdı

BAYKAR Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Türk savunma ve havacılık sanayiinin kaydettiği ilerlemeye dikkat çekerek, sektörün 2024 yılı itibarıyla ihracatının ithalatını karşılama oranını %102 seviyesine taşıdığını ve küresel pazarda önemli bir aktör konumuna geldiğini belirtti.
SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar'ın konuşması
Bayraktar, Türkiye'nin bu alandaki yükselişinin, uluslararası güç dengeleri ve bölgesel dinamikler ekseninde özgün teknolojilerle daha etkin bir rol üstlenme fırsatı sunduğunu ifade etti.
Küresel ticarette güçlü oyuncular: ABD, Fransa ve Yükselen Türkiye
Küresel savunma ticaretinin mevcut dinamiklerine değinen Bayraktar, "Küresel savunma ticaretine baktığımızda, ABD ve Fransa'nın ihracatta başı çektiğini, ithalatta ise özellikle Ukrayna, Suudi Arabistan ve Hindistan gibi ülkelerin ön plana çıktığını görüyoruz," diyerek uluslararası tablonun genel hatlarını çizdi.

Savunma Sanayiinde milli güç vurgusu
Bu durumun, uluslararası güç ilişkileri, ittifaklar ve bölgesel çatışmaların savunma sanayii ticaretini nasıl şekillendirdiğini açıkça ortaya koyduğunu vurgulayan Bayraktar, "Güçlü bir savunma sanayii dışa bağımlılığın zincirlerini kırmanın en etkili yolu," sözleriyle milli kapasitenin ehemmiyetine işaret etti.
Türkiye'nin bu küresel tabloda ihracatçı ülkeler arasında yükselirken, ithalata dayalı bir anlayışı geride bıraktığını belirten Bayraktar, "Türkiye, NATO içinde kendi teknolojik kimliğini inşa eden bir ülke olarak öne çıkıyor," dedi.
İthalat cephesinde Ukrayna, Hindistan, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerin yüksek paylarının, bu bölgelerdeki güvenlik ihtiyaçları ve modernizasyon çabalarının yoğunluğunu gösterdiğini ifade eden Bayraktar, bu durumun Türkiye’nin kendi özgün teknolojileriyle bu pazarlarda daha etkin bir rol oynaması için büyük bir fırsat sunduğunu kaydetti.

İhracatta tarihi başarı: %102 karşılama oranı
Sektörün dış ticaret performansının, ulaşılan yetkinlik seviyesinin ve uluslararası rekabet gücünün en somut göstergesi olduğunu vurgulayan Haluk Bayraktar, şu çarpıcı verileri paylaştı:
"2024 itibarıyla 7.2 milyar dolarlık ihracat ve 7.1 milyar dolarlık ithalat rakamlarıyla ihracatın ithalatı karşılama oranını %102 seviyesine taşımış bulunuyoruz. Bu artık sadece tüketen değil, üreten, tasarlayan ve dünyaya teknoloji ihraç eden bir Türkiye idealinin gerçeğe dönüştüğünün ilanıdır."
Bayraktar, özellikle insansız hava araçları ve mühimmat gibi alanlarda yıllar içinde milyar dolarları aşan ihracat başarılarıyla Türkiye'nin küresel bir oyuncu olduğunu teyit ettiğini belirtti.
2022'den 2024'e toplam savunma ihracatının 3.35 milyar dolardan 5.9 milyar dolara yükseldiğini (savunma ve havacılık sanayii toplam ihracatı 7.2 milyar dolar), bu süreçte savunma ithalatında da önemli bir düşüş kaydedildiğini ifade ederek, "Bu da millileşme vizyonumuzun ne kadar somutlaştığını ortaya koydu," dedi.

Küresel pazarda hedef daha yukarı
Türkiye'nin küresel savunma sanayii ihracatında %1.6'lık pay ile 11. sıraya yükselmesinin, kat edilen mesafenin ve uluslararası alandaki rekabet gücünün en önemli göstergesi olduğunu vurgulayan Bayraktar, "Türkiye, 185 ülkeye 230 çeşit savunma sanayii ürünü satarak, 2024 yılında savunma ve havacılık sanayi ihracatını %29 artırdı ve 7,2 milyar dolara yükseltti," bilgisini verdi.
Yılın ilk dört ayındaki verilerin, 2025 yılında bu rakamların çok daha üstüne çıkılacağını gösterdiğini belirten Bayraktar, "ABD, Fransa ve Rusya gibi ülkelerin domine ettiği bu pazarda, Türkiye'nin kendi milli teknolojileriyle bu seviyeye ulaşması, azmin ve doğru stratejilerin bir sonucu. Ancak hedefimiz bu sıralamada daha da yukarıya tırmanmak," diyerek gelecek vizyonunu ortaya koydu.
2020-2024 döneminde Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan ve Katar gibi ülkelerin, savunma sanayii ihracatında öne çıkan pazarlar olduğunu aktaran Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dost ve kardeş ülkelerle geliştirdiğimiz stratejik ilişkileri ileri safhalara taşıyoruz. Amacımız sadece yeni pazarlara açılmak değil aynı zamanda stratejik komşu coğrafyalarda daha derin bir sanayi iş birliği ve güvenlik ortaklığı inşa etmek.”

FPV drone’lar
Muharebe sahası paradigmalarının hızla değiştiğine, FPV drone'lar gibi yeni dijital savaşçıların ve siber tehditlerin ön plana çıktığına işaret eden Bayraktar, "Teknolojiyle entegre olmayan savunma anlayışı tarih öncesi kalacak. Artık savunma sanayi sadece konvansiyonel sistemlerden oluşmuyor. Gözden çıkarılabilir ve harcanabilir sistemler ile tedarik sistematiğinde önemli paradigma dönüşümleri yaşanıyor," diyerek sektörün evrimine dikkat çekti.
SAHA İstanbul ve gelecek projeksiyonları
SAHA İstanbul'un gücünün %64'ünü KOBİ'lerin oluşturduğu esnek ve dinamik yapısından aldığını vurgulayan Bayraktar, kümelenmenin yerlileştirme, uluslararası kalite standartlarına entegrasyon (MİHENK), SAHA Expo gibi dev buluşmalar ve 10 farklı teknik komite aracılığıyla sektöre çok boyutlu katkılar sunduğunu belirtti.
SAHA Akademi ve SAHA MBA ile insan kaynağının geliştirildiğini, MUEK ile uzay sanayinde yerli üretimin teşvik edildiğini ifade etti.
SAHA EXPO’nun küresel bir buluşma noktasına dönüştüğünü belirten Bayraktar, "SAHA EXPO, küresel ölçekte artan etkisi ve genişleyen vizyonu doğrultusunda artık SAHA 2026 Uluslararası Savunma Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı adıyla yoluna devam edecek.
'Teknolojiye Hükmet, Geleceği Şekillendir' temasıyla 5-9 Mayıs 2026'da İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleştirilecek," duyurusunu yaptı.
Ayrıca, Uluslararası Uzay Kongresi'nin (IAC) 77.'sinin 5-9 Ekim 2026'da Antalya'da, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı riyasetinde, Türkiye Uzay Ajansı ve SAHA İstanbul ev sahipliğinde düzenleneceğini müjdeledi.

Milli Teknoloji Hamlesi: bir İstiklal davası
Konuşmasının sonunda "Milli Teknoloji Hamlesi'nin özü milli teknolojiler geliştirerek ekonomik ve toplumsal dönüşüme öncülük etmektir," diyen Bayraktar, bu vizyonun bir istiklal davası olarak görüldüğünü ve bu yolda emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.
Bayraktar, "Bu 10 yılda çok şey başardık ama yapılacak çok işimiz, gidilecek çok yolumuz var. Tam bağımsız ve müreffeh bir Türkiye yolunda hep birlikte durmadan, yorulmadan, azim ve kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz," sözleriyle konuşmasını noktaladı.
Kaynak: gdhDigital