Türkiye uzayda yeni bir eşiği aştı

Aksel Buzuter Aksel Buzuter / 06.06.2025 08:36

Savunma Sanayii Başkanlığı himayesinde ve DeltaV Uzay Teknolojileri tarafından geliştirilen iki kademeli hibrit yakıtlı sonda roketi, 200 kilometrenin üzerinde bir irtifaya ulaşarak rekor kırdı.

Türkiye uzayda yeni bir eşiği aştı

DELTAV

Bu tarihi başarı, Türkiye'nin Millî Uzay Programı hedeflerine giden yolda stratejik bir eşiği aştığını ve uzaya bağımsız erişim kabiliyeti yolunda dev bir adım attığını teyit etti.

Küresel ölçekte bir ilk

Türkiye'nin sivil uzay programı için kritik bir teknoloji olan hibrit roket motorları alanında uzun süredir çalışmalar yürüten DeltaV, son test ile küresel ölçekte bir ilke imza attı. Gerçekleştirilen başarılı fırlatma, hem ulaşılan irtifa rekoruyla hem de test edilen alt sistemlerin performansıyla Türkiye'yi bu teknolojide öncü ülkeler arasına taşıdı.

Bu testin önemi, yalnızca teknik bir başarının ötesinde, Türkiye'nin uzay yarışındaki iddiasını ve yetkinliğini ortaya koyması açısından büyük bir anlam taşıyor.

Hibrit roketlerin avantajları

Hibrit roketler, sıvı ve katı yakıtlı sistemlerin avantajlarını bir araya getiren, daha güvenli, maliyet etkin ve kontrol edilebilir bir teknoloji sunuyor. Ateşlemenin durdurulup yeniden başlatılabilmesi gibi kabiliyetler, özellikle Ay'a yumuşak iniş gibi karmaşık ve hassas görevler için hayati önem arz ediyor.

Dolayısıyla, bu başarılı deneme, Türkiye’nin Ay’a erişim hedefi başta olmak üzere, gezegenler arası görevler ve uydu fırlatma sistemleri geliştirme vizyonunun temel taşlarından birini oluşturuyor.

View post on X

Resmî açıklama: inançla, mühendislikle, azimle

Gelişmeyi kamuoyuna duyuran Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, testin Türkiye için ifade ettiği derin anlama dikkat çekti. Görgün, bu başarının teknik bir eşiğin aşılmasından çok daha fazlası olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

“Bir milletin iradesi göklere kazınır mı? Kazınır. İnançla, mühendislikle, azimle… DeltaV’nin yerli ve millî hibrit roket sistemiyle ulaştığı irtifa, yalnızca teknik bir eşik değil; bu topraklardan doğan bir vizyonun, bağımsız uzay yürüyüşüne dönüşen inancın açık ilanıdır.”

Başkan Görgün, testin Türkiye'nin kendi roket sistemlerini geliştiren lider ülkelerden biri olduğunu kanıtladığını belirterek, "Bu başarılı test, ülkemizin kendi roket sistemlerini geliştiren öncü ülkelerden biri hâline geldiğini gösteriyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu irade ve vizyonla, Millî Teknoloji Hamlemiz kararlılıkla yol almaya devam ediyor" dedi.

Millî Uzay Programı

Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada ise testin çok katmanlı hedeflere ulaştığı belirtildi.

Açıklamada, “DeltaV tarafından geliştirilen iki kademeli hibrit roket sistemiyle gerçekleştirilen testte, 200+ km irtifaya ulaşarak, hibrit roket motorlarıyla erişilen irtifa rekoru kırıldı. Test kapsamında birçok zorlu hedef başarıyla gerçekleştirildi. Bu başarı, yalnızca ülkemiz için değil, hibrit roket teknolojileri açısından da küresel ölçekte öncü bir gelişme niteliği taşımaktadır” denildi.

Açıklamada ayrıca, geliştirilen bu kritik sistemin Millî Uzay Programı hedefleri doğrultusunda gelecekteki daha gelişmiş görevlerin kapısını araladığına işaret edilerek, "Uzay uygulamaları için kritik öneme sahip bu sistem, Millî Uzay Programı hedeflerimiz doğrultusunda gelecekte çok daha gelişmiş görevlerin önünü açacaktır" ifadelerine yer verildi.

Bu rekor denemesi, Türkiye'nin uzay teknolojileri alanındaki Ar-Ge ve üretim kabiliyetlerinin ulaştığı seviyeyi gözler önüne sererken, ülkenin uzay sanayii ekosisteminin olgunlaşması ve uluslararası alanda rekabet gücünü artırması adına da umut verici bir gelişme olarak kayıtlara geçti.

Savunma ve füze teknolojisine etkileri

Bu sivil odaklı başarının ardında, Türkiye'nin savunma sanayii için de oyun değiştirici potansiyeller yatıyor.

Hibrit roket teknolojisinin çift kullanımlı doğası, kazanılan bu kabiliyetin askeri alana doğrudan yansımaları olacağını gösteriyor:

  • Yeni Nesil Füze Sistemleri: 200+ km irtifaya ulaşan bir itki sistemi, çok daha uzun menzillere sahip stratejik füze sistemlerinin temelini oluşturabilir. Daha da önemlisi, hibrit motorların uçuş sırasında itki gücünü ayarlayabilme (gaz kolu) özelliği, standart rotaların dışına çıkan, öngörülemez ve hava savunma sistemleri tarafından engellenmesi çok zor olan yeni nesil füzelerin geliştirilmesine olanak tanır. Bu kabiliyet, aynı zamanda geleceğin hipersonik silah sistemleri için de en kritik teknolojilerden birini teşkil etmektedir.
  • Stratejik Otonomi ve Uzaya Bağımsız Erişim: Bu test, Türkiye’nin askeri istihbarat, gözlem, haberleşme ve erken ihbar uydularını kendi imkanlarıyla yörüngeye yerleştirecek fırlatma araçlarını geliştirmesi yolunda atılmış dev bir adımdır. Uzaya bağımsız askeri erişim, bir ülkenin stratejik özerkliğini en üst seviyeye taşıyan ve caydırıcılığını perçinleyen kritik bir faktördür.
  • Operasyonel Güvenlik ve Lojistik Avantaj: Geleneksel katı yakıtlı füzelerin aksine, hibrit roketlerin yakıt ve oksitleyicisi ayrı ayrı depolandığı için üretim, nakliye ve kullanım aşamalarında çok daha güvenlidir. Bu özellik, kaza riskini düşürürken operasyonel esnekliği ve maliyet etkinliğini artırır.
  • Artan Caydırıcılık: Gelişmiş füze teknolojilerine ve uzaya erişim kabiliyetine sahip olmak, başlı başına bir stratejik caydırıcılık unsurudur. Potansiyel hasımlara, Türkiye'nin yüksek teknolojiye dayalı savunma ve taarruz yetenekleri olduğu mesajını net bir şekilde verir.

Bu başarı, sadece bir roketin fırlatılması değil, aynı zamanda malzeme bilimi, akışkanlar dinamiği, yanma kimyası, aviyonik ve kontrol sistemleri gibi onlarca farklı yüksek teknoloji disiplininde kazanılmış bir yetkinliğin ispatı.

Bu bilgi birikimi ve tecrübe, doğrudan savunma sanayiindeki diğer projelere (hava savunma füzeleri, gemisavar füzeler, hassas güdümlü mühimmatlar vb.) aktarılarak genel bir teknolojik sıçramayı tetikleyecek.

Kaynak: gdhDigital

Son Haberler