Avrupa’nın 6. nesil savaş uçağı projesi FCAS çöküşün eşiğinde

Avrupa'nın en iddialı savunma projesi olarak kabul edilen Gelecek Nesil Savaş Hava Sistemi (FCAS), Almanya ile Fransa arasındaki endüstriyel paylaşım ve liderlik anlaşmazlıkları nedeniyle çöküşün eşiğine geldi.
FCAS Projesi
Airbus Defence & Space CEO'su Dr. Michael Schöllhorn'un, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz'e hitaben yaptığı ve projenin geleceğine dair keskin bir ültimatom içeren açıklaması, krizin geldiği son noktayı gözler önüne serdi.
Avrupa'nın 6. nesil savaş uçağı projesi FCAS, son dönemde tırmanan gerilimin ardından en kritik virajlarından birine girdi.
Schöllhorn’dan net mesaj: Devam için zemin kalmadı
Almanya'nın önde gelen güvenlik ve savunma sanayii haber bültenlerinden griephan Briefe'de yayımlanan bir demeçte, Airbus Defence & Space CEO'su Dr. Michael Schöllhorn, projedeki mevcut duruma ilişkin sabırlarının tükendiğini net bir dille ifade etti.
Schöllhorn, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz'e yönelik şu ifadeleri kullandı:
Özetle, üzerinde mutabık kalınan esaslara geri dönülmediği ve bunların fiilen uygulanmadığı müddetçe, FCAS'ın devamı için artık bir zemin görmüyoruz.
Bu açıklama, projenin Alman kanadının, Fransa'nın liderlik rolü ve iş paylaşımı konusundaki tutumunu değiştirmemesi halinde projeden çekilebileceğine dair bugüne kadarki en net sinyal olarak yorumlandı.
FCAS projesi nedir?
2017 yılında Fransa, Almanya ve daha sonra İspanya'nın katılımıyla başlatılan FCAS (Fransızca SCAF), sadece bir savaş uçağı projesi olmanın ötesinde, bir "sistemler sistemi" olarak tasarlanmıştır.
Proje; Fransız Rafale ile Alman ve İspanyol Eurofighter Typhoon jetlerinin yerini alacak Yeni Nesil Savaş Uçağı (NGF), “loyal “wingman” olarak bilinen uzaktan komutalı taşıyıcılar (remote carriers) ve tüm unsurları yapay zeka destekli bir "muharebe bulutu" ile birbirine bağlayan ağ merkezli bir yapıyı kapsamaktadır.
Toplam maliyetinin 100 milyar €'yu aşması beklenen projenin ilk operasyonel kabiliyet hedefi ise 2040-2045 olarak belirlenmişti.
Ancak projenin başından beri, endüstriyel ortaklar Fransa'dan Dassault Aviation ile Almanya ve İspanya'yı temsil eden Airbus Defence & Space arasında ciddi bir rekabet yaşanmaktadır. Anlaşmazlığın temelinde şu konular yatmaktadır:
- İş Paylaşımı ve Liderlik: Dassault, Rafale gibi başarılı projelerdeki tecrübesini gerekçe göstererek Yeni Nesil Savaş Uçağı (NGF) ayağında ana yüklenici ve tasarım otoritesi olmakta ısrar etmektedir. Airbus ise, projenin maliyetine orantılı ve teknolojik olarak adil bir iş paylaşımı talep ederek, Almanya'nın sadece finansal bir ortak konumuna düşürülmesine karşı çıkmaktadır.
- Fikri Mülkiyet (IP) Hakları: Alman tarafı, geliştirilecek teknolojilere tam erişim hakkı talep ederken, Fransız tarafının bu konuda daha korumacı bir yaklaşım sergilediği ve IP haklarını sınırlı tutmak istediği bilinmektedir.
2025: Gerilimin tırmandığı yıl
İki dev arasındaki gerilim 2025 yılı içinde gözle görülür şekilde tırmanmıştır. Haziran 2025'teki Paris Air Show'da taraflar arasındaki görüş ayrılıkları kamuoyuna yansımış, 22 Temmuz'da ise Dassault CEO'su Eric Trappier, projenin çözülemeyen anlaşmazlıklar nedeniyle "risk altında" olduğunu açıkça belirtmiştir.
Bu gelişmeler üzerine Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, 25 Temmuz'da yaptıkları ortak açıklamada, yıl sonuna kadar projenin geleceğine dair "bir netlik kazandırma" umutlarını dile getirmişlerdi.
Ancak Schöllhorn'un son açıklaması, siyasi liderlerin yatıştırıcı mesajlarına rağmen endüstriyel krizin aşılamadığını ve Airbus'ın artık somut adımlar beklediğini göstermektedir. Bu durum, projenin kaderinin önümüzdeki birkaç ay içinde belirlenebileceğine işaret etmektedir.
Schöllhorn'un demeci sosyal medyada da geniş yankı buldu. Savunma çevreleri ve kamuoyu, projenin geleceğine dair çeşitli senaryoları tartışmaya başladı. Öne çıkan yorumlar arasında, Fransa ile ortaklık kurmanın zorluklarına dikkat çeken ve Almanya'nın Birleşik Krallık liderliğindeki Tempest projesine katılması, İsveç gibi ülkelerle yeni bir ortaklık kurması ya da Eurofighter platformunu tek başına geliştirmeye devam etmesi gibi alternatifler yer aldı.
FCAS krizi, Avrupa savunmasını da sorgulatıyor
Yaşanan bu son kriz, sadece milyarlarca avroluk bir savunma projesini değil, aynı zamanda artan jeopolitik tehditler karşısında Avrupa'nın yekpare bir savunma kimliği oluşturma iradesini de sorgulatmaktadır.
Tarafların, ulusal endüstriyel çıkarları ile kıtanın ortak güvenlik hedefleri arasında bir denge bulup bulamayacağı, FCAS projesinin ve Avrupa savunmasının geleceği açısından belirleyici olacaktır.
Kaynak: gdhDigital