Dronlara karşı TOLGA: MKE’den entegre savunma

Tulu Berke Saz / 26.07.2025 22:00

Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE), IDEF 2025’te tanıttığı yeni TOLGA dron savunma sistemiyle tehditlere karşı katmanlı koruma sunuyor. Sistem, 10 bin metreden başlayarak çok alçak irtifaya kadar etkili savunma sağlayacak.

Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Genel Müdürü İlhami Keleş, IDEF 2025’te SavunmaSanayiST’ye yaptığı açıklamada, kurumun geliştirdiği yeni TOLGA dron savunma sistemine dair detayları paylaştı.

Keleş, “Makine Kimya, dronla ilgili, dronsavarla ilgili bir sistem geliştirdi. Bu sistem ne demek? Bu sistem, radarlarla dronların tespitinden, tek bir komuta kontrol merkezi tarafından yönetilen çeşitli katmanlarda, çeşitli irtifalarda veya rençlerde, dronlara müdahaleyi mümkün kılan silah ailesinden oluşuyor. Dolayısıyla bu aslında şu anda bütün ülkelerin çok ihtiyaç duyduğu, özellikle Ukrayna Savaşı sonrası ortaya çıkan durum.” ifadelerini kullandı.

Sahadaki gelişmeler etkili oldu

Keleş, son dönemde Ukrayna’nın Rusya içlerine ve İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği dron operasyonlarının savunma sistemlerini kritik hale getirdiğini belirtti.

“Ukrayna’nın Rusya derinliklerinde yaptığı dron bazlı operasyonlar, dronlar üzerinden gerçekleştirdiği operasyonlar ardından İsrail’in İran’ın içlerinde yine dronlarla yaptığı operasyonlar dron savunma sistemlerini çok kritik bir ihtiyaç haline getirdi. Dolayısıyla bu ihtiyaca Makine Kimya bir sistem boyutunda bir çözüm üretti.” dedi.

Dünyada bir ilk: katmanlı yapı

Geliştirilen sistemin dünyada benzeri olmadığını belirten Keleş, “Makine Kimya’nın bu sistem bazında ürettiği çözüm, sistem yaklaşımı şu anda bildiğim kadarıyla, dünyada başka bu şekliyle ortaya konmuş herhangi bir sistem yok. Bir ilk oluyor.” ifadelerini kullandı.

MKE, sistem için Karapınar’da bir demo alanı hazırlamaya başladı. Keleş, “Biz değişik ülkelerde yaptığımız temaslarda da bu heyecanı uyandırdı ve şu anda farklı ülkelerin bu anlamdaki taleplerini karşılamak üzere Karapınar’da bir demo seti oluşturuyoruz. Orada fiili atışlarla, gerçek hedefleri atışlarla, bu sistemin demosunu yapıyor olacağız.” açıklamasında bulundu.

Keleş, yalnızca ihracat değil, Türkiye’nin kritik tesislerinin korunmasında da bu sistemin önemli bir rol oynayacağını belirtti: “Bu sadece ihracat anlamında da değil, bizim kendi ülkemizin kritik tesislerinin hava savunması, yani dron savunmasına dönük olarak da çok önemli bir ihtiyacı karşılıyor olacak.”

Fiber optik dronlara karşı çözümler

Keleş, özellikle fiber optikle kontrol edilen dronlara karşı geliştirilen yöntemlerin de sisteme dahil edildiğini vurguladı:

“Son zamanlarda çok yaygın kullanılmaya başladı fiber optiklerle yönetilmesi dronların. Çok yoğun kullanılmaya başladı. Bunu Ukrayna örneğinde çok daha yoğun bir şekilde görüyoruz. Çünkü fiber optikle yönetildiği zaman karıştırılamıyor.

Dolayısıyla buraya tesir edebileceğiniz iki tane unsur var. Bunlardan bir tanesi ya doğrudan vurup, yani hard kill dediğimiz vurup devre dışı bırakmak ya da yakmak. Yani neyle yakacaksınız? Ya işte lazerle yakacaksınız veya mikrodalgayla yakıyor olacaksınız.”

Entegre lazer ve mikrodalga seçenekleri

Keleş, geliştirilen sistemin katmanlı bir şekilde çalıştığını ve Türkiye’de mevcut çözümlerle entegre edilebildiğini söyledi:

“Bizim bu anlamdaki geliştirdiğimiz çözümler şu anda vurarak imhayı katmanlaştırılmış durumda. Artı bu sisteme lazer ilave edilebiliyor ki buna Türkiye’nin malum çözümleri var. İşte ROKETSAN’ımızın çözümü var, işte ASELSAN’ın çözümü var. Onlar bu sisteme entegre edilebiliyor.”

Sistemin gelişmeye devam edeceğini belirten Keleş, “Saha Expo’da farklı bir şeyi daha bu ağa ekliyor olacağız. Mayıs’ta yapılacak Saha Expo’da, onu da eklemiş olarak uçtan uca emsalsiz bir sistem ortaya çıkmış olacak.” ifadelerini kullandı.

10 km’den 300 metreye kadar etkili

Yeni sistemin 10 bin metreden başlayan ve 300 metreye kadar uzanan çok katmanlı bir kapsama alanına sahip olduğunu belirten Keleş, “10 bin metreden başlamak suretiyle ki dronlar için bu çok uzun mesafedir, ama katman katman, katman katman 300 metreye kadar çeşitli safhalarda müdahale edebilme yeteneğimiz şu anda mevcut ve onun lansmanını yapıyor oluyoruz,” dedi.

Keleş, sistemin Türkiye’nin konseptinin bir parçası olduğunu vurguladı:

“Bütün kritik sabit tesislerin ki bu askeri tesisler olabilir, kritik endüstriyel tesisler olabilir veya devlet organlarının çalıştığı yerler yani bakanlıklar, cumhurbaşkanlığı gibi veya NATO’nun çeşitli birimleri gibi bunlar olabilir, çeşitli üstler, meydanlar olabilir. Bunun gibi yerlerin drona karşı savunmasını sağlamak üzere bu bizim Türkiye’nin ilan ettiği Çelik Kubbe’nin altında drone için bir kubbe. Yeni bir kubbe seti oluşturuyor.”

TOLGA sistemiyle çoklu tehditlere karşı koruma

Sistemin sadece dronlara karşı değil, alçak irtifa tehditlerine karşı da kullanılabileceğini belirten Keleş, “Aynı zamanda bizim bu Tolga sistemimiz, sadece dron diye düşünmek de yanlış olur. Alçak irtifadan yaklaşan taarruz helikopterleri için bir koruma sağlama kabiliyetine sahip.” dedi.

Ayrıca, “Aynı zamanda stand-off mühimmatlar için özellikle gemilere ya da hava üstlerine, meydanlara vesaire oralara doğru yaklaşan mühimmatlara karşı da kullanılabilme kabiliyetine sahip.” ifadelerini de ekledi.

Sistemin esnek bir yapıya sahip olduğunu belirten Keleş, “Korunacak yerin çapı, büyüklüğü veya birtakım coğrafi özellikleri ya da mimari özellikleri dikkate alınmak suretiyle o yer özelinde dizayn edilebilecek bir konsepti de var. Yani birebir tek bir sistem her noktada aynı şekilde değil, o yerin ihtiyaçlarına göre silah sistem ihtiyaçları, radar ihtiyaçları, komuta kontrol merkezi ihtiyaçları vs. o savunulacak yerin özelliğine göre kustomize edilebilir bir sistem.” şeklinde konuştu.

Kaynak: savunmaSanayiSt