Prof. Dr. Görgün: KAAN’ın Teslimat Takviminde Gecikme Yok. Seri Üretimimizi Riske Atmamak için de (Motorda) Tek Bir Kaynağa Bağlı Değiliz
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Anadolu Ajansına açıklamalarda bulundu.
Özellikle bazı platformların motorlarında karşı karşıya kalınan “Örtülü/açık ambargolara karşı Türkiyle’nin stratejisi nedir?” şeklindeki soruyu cevaplayan Prof. Dr. Görgün, “Açık ve kapalı tüm kısıtlamaları takip ediyor, savunma sanayiinde uluslararası alanda yaşanabilecek her türlü sınırlamayı dikkatle değerlendiriyor, ülkemizin çıkarlarını korumak için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz.” dedi.
Prof. Dr. Görgün, şöyle devam etti:
“Bu süreçte temel ilkemiz; kahraman ordumuzun ihtiyaçlarını geciktirmeden karşılamak ve savunma projelerimizi kararlılıkla hayata geçirmektir. Hiçbir zaman tek bir kaynağa bağlı kalmadan, alternatif tedarik ve geliştirme seçeneklerini eş zamanlı olarak planlıyor ve uyguluyoruz. Böylelikle hem teknolojik bağımsızlığımızı güçlendiriyor hem de teslimat sürekliliğimizi güvence altına alıyoruz. Bu doğrultuda özellikle motor teknolojileri alanında attığımız adımlar, ülkemizin stratejik gücünü ve özgüvenini daha da pekiştirmektedir. Bugüne kadar “yapamazsınız” denilen tüm platformları bir bir envantere kazandırdık. Hava araçlarımız, kara araçlarımız, helikopterlerimiz, insansız sistemlerimiz ve füzelerimiz artık millî motorlarımızla yoluna devam ediyor.”
Prof. Dr. Haluk Görgün, yürütülen motor çalışmaları hakkında bilgi verdi:
– Kara araçlarımızda Vuran ve Kirpi araçlarıyla TUNA motoru askerimizin kullanımına sunulmuş, tank taşıyıcı ve lojistik araçları için geliştirilen AZRA Gen-2 test faaliyetleri başarıyla devam etmektedir.
– Yeni nesil paletli araçlarda görev yapacak UTKU motoru ve ALTAY tankı için geliştirilen BATU motorunun geliştirme ve test faaliyetleri tamamlanmış, hem UTKU hem BATU’nun transmisyon test çalışmaları da başarıyla sürdürülmektedir.
– İnsansız hava araçlarımızda TB3’e güç veren PD200 motoru envantere girmiş, ANKA ve AKSUNGUR’a entegre edilen PD170 motoru ile test faaliyetleri devam etmekte, Kargı İHA için PG50 motoru ile bağımsız kabiliyetler elde edilmiştir.
– Helikopterlerimizde GÖKBEY helikopterinin kalbinde olan milli TS1400 turboşaft motorunun sertifikasyon testleri devam etmekte, seri üretim çalışmaları da başarıyla yürütülmektedir.
– Füze ve mühimmatlarımızda ATMACA ve SOM için KTJ3200, ÇAKIR için KTJ1750, KARA ATMACA için KTJ3700 jet motorları geliştirilmiş ve başarıyla kullanılmaktadır. İlaveten, yeni nesil füze motorları geliştirme çalışmalarımız devam etmektedir.
– Deniz platformlarımızda Marlin SİDA için LEVEND motoru, ULAQ SİDA için Marin X7 entegrasyonları yapılmış, MİLGEM gemilerimiz için MAVİ BATU bağımsız çözümünün hayata geçirilmesi için test faaliyetleri tamamlanmıştır.
– Jet motorları ve ileri aşama çalışmalarımızda ANKA-III için geliştirilen TF6000 turbofan motoru başarıyla çalıştırılmış, KIZILELMA için TF10000 geliştirme çalışmaları devam etmektedir. KAAN savaş uçağının ana motoru TF35000 ve yardımcı güç ünitesi APU60 için geliştirme faaliyetleri başarıyla devam etmektedir.
Türkiye, motor teknolojilerinde oluşturduğu bu geniş yelpazeyle kara, hava, deniz ve füze sistemlerinde ihtiyaç duyulan kritik kabiliyetleri artık yerli ve millî imkânlarla karşılamaya başlamıştır.
Prof. Dr. Görgün, Savunma Sanayii Başkanlığınca, “Tam bağımsızlığın sağlanması” yönünde stratejiler ve eylem planlarının “Gaz Türbinli Motor Yol Haritası”, “Kara Araçları için Güç Grubu Yol Haritası”, “Millî Dizel Deniz Motorları Yol Haritası” ve “Millî Deniz Tipi Elektrikli Tahrik Sistemleri Yol Haritası” yoluyla hazırlandığını, bu doğrultuda da kararlılıkla ilerlendiğini ifade etti.
Millî Muharip Uçak KAAN’ın motor çalışmalarında da aynı anlayışla ilerlediklerini söyleyen Görgün, şu bilgileri verdi:
“KAAN seri üretimi yerli motor üzerinden planlandı. KAAN savaş uçağının ana motoru TF35000 ve yardımcı güç ünitesi APU60 için geliştirme faaliyetleri başarıyla devam etmektedir. Savunma sanayiinde süreç daima bu şekilde işler. Önce mevcut motorlarla başlanır, ardından millî motor projeleri devreye alınır. Biz de KAAN’ı blok yaklaşımıyla üretiyoruz yani farklı aşamalarda, farklı kabiliyetlerle güçlenen versiyonlarını envantere kazandırarak, kademeli olarak geliştiriyoruz. Bu kapsamda KAAN savaş uçağımızın teslimat takviminde bir gecikme bulunmamaktadır. Seri üretimimizi riske atmamak için de yalnızca tek bir kaynağa bağlı kalmıyor, farklı tedarik kanallarıyla çalışıyor, alternatifleri eş zamanlı olarak değerlendiriyoruz. Böylece hem takvimi güvence altına alıyor hem de millî motor geliştirme yol haritamızı kesintisiz ilerletiyoruz.”
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Görgün, KAAN’ın prototiplerinin üretimine son hızla devam edildiğini ve prototip uçaklar için gerekli tüm motorların tedarik edilerek Türkiye’ye teslimatlarının tamamlandığını kaydetti.
Görgün, “KAAN için ihtiyaç duyulan motorların ABD’den temini konusunda güncel durum nedir? Mevcut risklerin aşılması konusundaki öngörünüz, beklentinizi paylaşır mısınız? Alternatif motorlara yönelme kararı için kritik eşiğiniz nedir?” şeklindeki soruya da şu cevabı verdi:
“Hava Kuvvetleri Komutanlığımıza teslim edilecek ilk blok belli sayıda KAAN seri uçaklarımız için ihtiyaç duyulacak motor tedarikine ilişkin ABD’ye resmi başvuru süreci tamamlandı. Kaan uçağımızın 6’ncı nesil üst düzey yetenekler kazanması için ihtiyaç duyduğumuz yerli motorumuzun geliştirme faaliyetleri planlandığı takvimle devam etmektedir. Bu aşamada yabancı farklı bir alternatif arayışımız söz konusu değildir.”
Prof. Dr. Haluk Görgün, “ABD’den talep edilen motorların alınamaması durumunda alternatif motorlara geçiş kolayca mümkün olabilecek mi? Motor değişikliği uçağın tasarımı ve proje takviminde değişikliklere yol açacak mı? Motor konusunda tüm dünyada taleplerin karşılanmasında sıkıntılar yaşanıyor, böyle bir dönemde alternatiflere erişme noktasında bir risk söz konusu olabilir mi?” sorusu üzerine şunları ifade etti:
“İhtiyaç olması durumunda, ilk blok için motor değişikliği yapılması imkân dahilindedir. Bu durumdan kaynaklanacak bazı mühendislik geliştirme ihtiyaçlarının ortaya çıkması mümkün olmakla birlikte, uçak tasarım ve geliştirme faaliyetleri, tüm dünyada da olduğu üzere, sürekli bir iterasyon ve değişiklik yönetimi ihtiyacını bünyesinde barındırmaktadır. Böyle bir durumda önemli bir takvimsel dezavantaj yaşayacağımızı düşünmüyorum zira biz projelerimizi “Çevik Sistem Mühendisliği” yaklaşımıyla yönetiyoruz. Ancak belirttiğim üzere bizim nihai seri üretim uçaklarımız yerli motorla uçacak.”
Prof. Dr. Haluk Görgün, KAAN’a yönelik yerli motor geliştirme projesinin başlangıcı veya buradaki karar süreçlerinde gecikme yaşandığı eleştirileri için de, “Bir gecikme söz konusuydu. İlk ele aldığım konu bu oldu. Şimdi sorumluluklar ve takvim net. Sorumluluk alan tüm şirketlerimiz vazifelerini zamanında yerine getiriyor, SSB Motor Daire Başkanlığı da yakından takip ediyor. Geçtiğimiz 2 yılda çok önemli yol katedildi.” dedi.
ANKA-III için geliştirilen TF6000 turbofan motorunun başarıyla ilk çalıştırılmasının yapıldığını, KIZILELMA için TF10000 geliştirme çalışmalarının devam ettiğini ve nihayetinde KAAN savaş uçağının ana motoru TF35000 ve yardımcı güç ünitesi APU60 için geliştirme faaliyetlerinin planlandığı şekilde devam ettiğine dikkat çeken Görgün, motor alanında azımsanmayacak bir yol alındığı ve geleceğe güvenle bakılabileceğini ifade etti.
Haluk Görgün, yurt dışından motor temininde yaşanabilecek olası sorunların Endonezya ile imzalanan 48 adetlik KAAN ihracat anlaşması için bir tehdit oluşturup oluşturmayacağına yönelik soruya da şu cevabı verdi:
“Endonezya’ya ihraç edilmesi planlanan 48 adet beşinci nesil KAAN savaş uçağı ABD menşeli motorlarla değil, millî motorlarımızla üretilecektir. Son olarak şunu vurgulamak isterim, bu kutlu davada mühendislerimize güveniyoruz. Yerli ve millî imkânlarla, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ve desteğiyle KAAN’ı ve yerli motorunu ülkemize kazandırmak için var gücümüzle çalışıyoruz.”
Kaynak: savunmaSanayiOrg