Rus ordusu, FPV dronlarını LTE şebekesi üzerinden yönlendiriyor
Turdef’in haberine göre, Rus ordusu FPV dronlarını yüzlerce kilometre uzaktan sivil LTE şebekeleri üzerinden kontrol ediyor.
Rusya’nın FPV saldırı dronlarını sıradışı menzillerde kullanmaya başladığına dair ilk iddialar Nisan 2025’te gündeme gelmişti. Ancak teknik ayrıntılar, Ağustos ayında düşürülen Rus dronlarının enkazlarının incelenmesiyle netlik kazandı. Bu incelemelerde, dronlara yerleştirilmiş SIM kartlar ve 4G/LTE modemler dikkat çekti. Görünüşe göre Rus kuvvetleri, dronları geleneksel askeri frekanslar yerine sivil cep telefonu altyapısı üzerinden kontrol ederek yeni bir savaş taktiği geliştirmiş durumda.
Bu taktik tesadüfi değil, stratejik bir tercih. Dronların komuta ve video iletim bağlantıları, doğrudan LTE mobil ağları üzerinden yürütülüyor. Böylece kullanılan sinyaller, şehir içi veya sivil bölgelerdeki yoğun cep telefonu trafiğiyle maskelenmiş oluyor. Bu durum, 2.4 GHz ve 5 GHz gibi klasik askeri frekanslara ayarlanmış elektronik karıştırma (jammer) sistemlerinin etkisini büyük ölçüde düşürüyor. Kısacası, savaş alanı artık sadece askeri değil, sivil altyapının da yoğun biçimde kullanıldığı hibrit bir yapıya dönüşüyor.
Ukrayna’nın önde gelen elektronik harp uzmanlarından Serhii Beskrestnov, ya da bilinen adıyla “Flash”, konuyla ilgili en ayrıntılı kamuya açık açıklamayı yaptı. Ukrayna merkezli United 24 Media’ya konuşan Beskrestnov, Rusya’nın geliştirdiği “Molniya” adlı taşıyıcı bir İHA ile, içerisine iki özel FPV dronu yüklediğini aktardı. Bu Molniya İHA’sı, LTE kapsama alanının bulunduğu bir noktaya kadar uçarak burada dronları bırakıyor. Ardından, cephe hattının çok gerisinde bulunan operatörler, bu dronların kontrolünü mobil ağlar üzerinden devralıyor.
Bu yöntem sadece teoride kalmadı. Ekim 2025’te ele geçirilen bazı dronlarda LTE modülleri ve aktif SIM kartlar tespit edildi. Beskrestnov, Telegram hesabında paylaştığı görüntülerle bu donanımı belgeledi. Ona göre bu sistemler, şifreli ve yüksek bant genişliğine sahip bağlantılar üzerinden veri aktarabiliyor. Üstelik bu bağlantılar, geleneksel askeri iletişim hatlarına göre çok daha zor tespit ediliyor ve karıştırılması da oldukça güç.
Bazı raporlarda, Rusya’nın bu sistemleri “Orbita” adlı deneysel bir proje kapsamında test ettiği belirtiliyor. Bu kapsamda, Mariupol yakınlarındaki bir eğitim sahasında uçan bir dronun, 800 kilometre uzakta bulunan Tula şehrindeki bir operatör tarafından kontrol edildiği iddia ediliyor. Ancak, kontrolün ilk etapta yerel bir operatörde olduğu ve uçuş sırasında uzak operatöre aktarıldığı bilgisi, uzun menzilli LTE komutasında hâlâ gecikme ve güvenilirlik sorunlarının yaşandığına işaret ediyor olabilir.
Bu yeni yaklaşım, Rusya’ya sahada iki büyük avantaj sağlıyor:
Birincisi, dronların görev menzili, görüş hattının ötesine geçerek ciddi şekilde artıyor. İkincisi ise daha kritik olanı: Sivil LTE altyapısının kullanılması, bu ağlara yönelik karıştırma girişimlerini hem siyasi hem de teknik açıdan riskli hale getiriyor. Özellikle kent içinde veya yarı-şehirsel alanlarda bu tür ağlara müdahale etmek, sivil haberleşmeyi de kesintiye uğratacağı için kolay uygulanabilir bir yöntem değil.
Askeri haberleşmeyi sivil sistemler içine gizlemek yeni bir fikir değil; savaşın erken dönemlerinde Ukrayna da derin saldırılar için dronlarını kargo kutularına gizleyerek benzer yöntemler kullanmıştı. Ancak Rusya’nın geliştirdiği bu taktik, tam tersi bir anlayışı benimsiyor: Dron kontrolünü sivil şebekeler içine saklayarak görünmez kılmak.
Kaynak: savunmaTr