682 Bin Metrekarelik Tesiste Robotik Kaynak Sistemleri ile Ayda 8, Yılda 96 Altay Tankı Üretilecek
Tam 20 yıl önce başlayan serüvende ilk seri üretim Altay tankları Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi.
BMC’nin Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi’nin açılışı da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı törenle yapıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tören için gittiği BMC tesislerinde ilk olarak seri üretim hangarlarını gezdi.
Cumhurbaşkanı ve beraberindekiler bu gezi için özel olarak üretilen Limuzin TOGG ile gezdirildi.
Aracı, BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı kullandı.
Törende saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından kürsüye ilk olarak BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı geldi.
“Ülkemizin geleceği ve güvenliği açısından böylesine kritik bir projede 70 yıllık sanayicilik kültürüne sahip Tosyalı Holdinge güvenilmesi, sanayide 50 yılı aşkın bireysel tecrübeme itimat edilmesi, benim en başından beri motivasyon ve güç kaynağım oldu.” diyen Fuat Tosyalı, “Proje, ülkemizin savunma sanayi alanında oyun kurucu hâline gelmesi yolunda önemli bir adım olacağı için bugüne gelene kadar projenin her aşamasında ayrı bir heyecan ve onur duydum.” ifadelerini kullandı.
BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, şunları söyledi:
“Tosyalı olarak Yeni Altay tankı için yola çıktığımızda bu konuyu ticari bir mesele olarak görmedik. Aksine ülkemizin geleceği ve güven dolu yarınları için hep birlikte yola çıktığımız bir millî mesele olarak ele aldık. Tüm süreç boyunca devletimizin kurumları ve Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ile güçlü bir iş birliği içerisinde ve eş güdümle çalıştık. Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen tank ihalesini alır almaz, bu projenin hayata geçirilmesinde Arifiye’deki tank paleti fabrikasının birikiminden faydalanmak için bu tesisin kiralanması yoluna gidildi. Bunun karşılığında da bu tesisin çalışma ve üretim altyapısını yenilemek, yeni ve güncel yazılımlı tezgahlarla donatmak üzere bir yatırım taahhüdünde bulunduk. Yeni Altay tankının yanı sıra Yeni Fırtına Obüsü ve Altuğ Zırhlı Personel Taşıyıcı Aracımızı da Arifiye’de geliştirdik. Ayrıca BMC Power ile Avrupa’nın sayılı motor ve transmisyon test merkezlerinden birinin bu tesiste kurulmasını sağladık. Türkiye’nin 400 beygir gücündeki ilk yerli ve millî askeri motorlarının seri üretimini de yine bu tesiste gerçekleştirdik. Arifiye’deki bütün taahhütlerimizi yerine getirdik ve bugün gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki tüm çalışmalarımızı öngörülenden çok daha önce tamamlayarak bu tesisi zamandan önce devletimize teslim edeceğiz. Tosyalı olarak 2021 Haziranında BMC’nin çoğunluk hisselerini alır almaz Altay Tankı projesini yeniden ele aldık. Savunma ekosistemine daha uygun olduğundan Yeni Altay tankını üreteceğimiz fabrika için Ankara’yı seçtik. Burada fabrikamızı kuracağımız araziyi de tamamen kendi öz kaynaklarımızla finanse ettik. Daha önce bu yatırım için planlanan Karasu’daki araziyi de Devletimize iade ettik. Bu konudaki gerekçelerimizi dinleyip bizlerin önünü açtığınız için Sayın Cumhurbaşkanım, Zatıalinize özellikle şükranlarımı arz ediyorum.”
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün de bu topraklarda yükselen her fabrikanın, savunma sanayiinde tam bağımsızlığa vurulan yeni bir mühür, üretilen her millî aracın, milletin azim ve kararlılıkla yazdığı irade beyanı olduğunu söyledi.
Açılışı gerçekleştirilecek tesisin ise sadece Altay ana muharebe tankının üretim hattı değil, aynı zamanda Türkiye’nin mühendislik gücüne, teknolojik derinliğine ve stratejik vizyonuna duyduğu sarsılmaz inancın somut bir ifadesi olduğunu vurgulayan Görgün, şöyle devam etti:
“Sayın Cumhurbaşkanım, başlangıçta bir hedef olan yerli ve millî üretim bugün artık bir gerçek, bir standart, bir gurur vesilesidir. Altay Projesi yalnızca bir platform değil, savunma sanayimizin kabiliyetlerini şekillendiren bir okuldur, bir vizyon temelidir. Özel sektörümüz, Vakıf şirketlerimiz, mühendislerimiz ve işçilerimiz el ele vererek bu ülkenin tarihinde bir ilki başardı. Kendi ana muharebe tankını tasarladı, test etti ve üretime hazır hâle getirdi. Bu başarı yerli aklın, millî iradenin ve Türk mühendisinin eseridir. Sizlerin tam bağımsız savunma sanayi hedefiyle şekillendirdiği bu vizyon bugün sadece bir hedef değil, bir sistematik yenilenmeye, kurumsallaşmış bir ekosisteme dönüşmüştür. Bir zamanlar, savunma sanayiinde yurt dışından temin ettiğimiz alt sistemleri artık biz üretiyoruz. Hem de daha güçlü, daha dayanıklı, daha akıllı biçimde ve sadece kendimiz için değil, dünyaya ihraç edebileceğimiz sistemler ortaya koyuyoruz. Yürüttüğümüz millileştirme, yerlileştirme hamleleriyle tanklarımızın kritik alt sistemlerinin yerli millî imkânlarla entegre edilebilmesi için büyük bir teknik ve insan kaynağı seferberliğini hayata geçirdik. Altay ile büyük kalibre silah üretim yeteneği, kompozit malzemelerle zırh sistemi üretim yeteneği gibi birçok alanda daha önce elimizde olmayan yetenekler kazandık. Aynı zamanda Altay sayesinde teknolojik olarak dünya ile yarışabilecek AKKOR aktif koruma sistemi ve atış kontrol sistemi gibi ürünleri ortaya çıkardık. Bugün artık 800 mühendis, 1250 işçi ve 96 yükleniciden oluşan dev bir ekip, 17.500.000 mühendislik saati, 35.000 km2’lik testler ve 3.700 atışla Yeni Altayı geleceğe hazırladı. Altayımız 2 yıl garanti ve 6 yıl lojistik destekle sahada uzun ömürlü bir başarıyı garanti etmektedir. 35.000 sayfa tasarımın 16.000 gereksinimin 120 test prosedürü ve 50.000 test adımıyla her ayrıntısı mükemmelleşmeye adanmış bir mühendislik harikasıdır Altay. Bu tesiste bulunan zırhlı açık test alanı, balistik koruma merkezi, üretim tesisleri ve kapsamlı test merkezleri Türk savunma sanayisine önemli katkılar sunacaktır. Bu güçlü altyapı yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayacak, geleceğin tanklarını, geleceğin zırhlı araçlarını şekillendirecek, kara platformlarında millî kabiliyetin çıtasını daha da yukarıya taşıyacaktır. HAB organize sanayi bölgesinde yükselen bu fabrika, Türkiye’nin, tank ve zırhlı araç üretiminde dünyanın sayılı merkezlerinden biri oldu. 682 bin metrekarelik bu alanda robotik kaynak sistemleri ile yılda 96 Altay tankı üretilecek. Burada sadece bugünü değil, yarını da düşünen bir anlayışla, dijital dönüşüm odaklı akıllı üretim hatlarıyla, otonom kontrol ve veri analitiği ile entegre edilmiş bir gelecek fabrikası hayata geçirilmektedir.”
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler de törende yaptığı konuşmada, Türkiye’nin bir asır önce savunma sanayisi dışa bağımlı olan, bir tüfeği dahi dışarıdan ithal eden bir ülke olduğunu söyledi.
“İmkânların böylesine yetersiz olduğu bir ortamda, bağımsızlığına olan tutkusu ve iman gücüyle istiklalini elde eden asil milletimiz, inanç ve adanmışlıkla çalışarak ülkemizin hak ettiği konuma gelmesi için elinden gelen gayreti göstermiştir.” diyen Millî Savunma Bakanı Güler, şunları ifade etti:
“Siz yapamazsınız, başaramazsınız! diyenlere rağmen aziz milletimize güvenen zat-ı devletlerinin ortaya koydukları yüksek irade, stratejik vizyon ve kararlı duruş, bugün ulaştığımız seviyede belirleyici olmuştur. Çok şükür artık kendi güçlü savunma sanayiine sahip sayılı ülkelerden biri olarak dünyada gıpta ile takip edilen bir durumdayız. Savunma sanayimizin etkinlik ve gücü sayesinde Türkiye, bölgesinde ve dünyada rol model olurken savunma ve güvenlik alanı başta olmak üzere diplomaside ve dış ticarette de etkisini artırmakta, başta dost ve kardeş Katar olmak üzere pek çok ülkeyle ikili iş birliğini üst düzeyde geliştirmektedir. Sayın Cumhurbaşkanım, bölgemizde ve dünyada yaşanan hassas gelişmeler ile sahip olduğumuz stratejik coğrafya, yerli ve millî savunma sanayii ürünleriyle donatılmış güçlü ve etkin bir orduya sahip olmamızı zorunlu kılmaktadır. Bu bilinçle, savunma sanayinde ulaştığımız mümtaz seviyeyi daha yukarılara taşımak için başta Savunma Sanayii Başkanlığımız olmak üzere tüm paydaşlarımızla tam bir koordinasyon içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çabalarımızın neticesinde Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine yeni ve yüksek teknolojiye sahip ürünler dâhil ediyor, ordumuzun imkân ve kabiliyetlerini mütemadiyen geliştiriyoruz. Büyük bir heyecan ve yoğun gayretlerle yürütülen bir rüyayı gerçeğe dönüştüren yerli ve millî Altay Tankı projemiz de bunlardan biridir. İhtiva ettiği yüksek ateş gücü, ciddi zırh koruması ve hareket kabiliyetleri ile tankların başta konvansiyonel harp olmak üzere asimetrik ve zorlu harekât ortamındaki vazgeçilmez rolü, bu projenin ordumuz ve savunma sanayimiz açısından ne kadar kıymetli olduğunu da ortaya koymaktadır. Bu yönüyle Altay tankımız, Kara Kuvvetlerimizin muharebe gücünü daha üst seviyelere çıkaracak, aynı zamanda personelimizin güvenliğini de artıracaktır. Esasen dünyadaki emsalleri arasında seçkin bir konuma sahip olan ve başarıyla gerçekleştirdiğimiz harekâtlarda etkin roller üstlenen Türk tankçısı, Altay tankı gibi kritik silah ve sistemlerin gücüyle bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üstlendiği tüm vazifeleri büyük bir başarıyla yerine getirecektir. Bizler de zatıalilerinin liderliğinde, ülkemizin ve asil milletimizin savunma ve güvenliğini en üst seviyede sağlayabilmek için kahraman ordumuzu en modern ve teknolojik imkânlarla donatma azim ve kararlılığındayız. ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuz ve ‘Terörsüz Türkiye’ hedefimiz doğrultusunda ülkemizi savunma sanayinde dünyanın en iyilerinden biri yapana kadar, artan bir şevk ve gayretle çalışmaya devam edeceğiz. Sözlerime son verirken, yüksek müsaadeleriyle bu kritik tank ve zırhlı araç tesisimizin kısa sürede yapılmasında, aynı şekilde tanklarımızın üretiminde emeği geçen başta BMC olmak üzere tüm paydaşlarımıza ve her bir emek sahibi kardeşime yürekten teşekkür ediyor, tesisimizin ve tanklarımızın ülkemize ve şanlı ordumuza hayırlı-uğurlu olmasını diliyorum. Bu vesileyle yarın büyük bir coşkuyla idrak edeceğimiz Cumhuriyet Bayramı’mızı en içten dileklerimle kutlarken; Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor, Kahraman gazilerimiz ile şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum.”
Projenin ortağı Katar’ın Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Şeyh Saud bin Abdurrahman bin Hasan bin Ali Al Sani, Türkiye ile Katar arasındaki stratejik ortaklıktan gurur duyduklarını ifade etti.
Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Türkiye’yi kutlayan konuk Bakan, iki ülke arasında savunma ve ekonomi alanındaki iş birliğinin daha fazla artması temennisinde bulundu.
Kürsüye son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çıktı.
“Türk savunma sanayii adına büyük bir heyecanı ve aynı zamanda büyük bir gururu hep birlikte yaşıyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı, ülkenin savunma sanayiine, mühendis ve teknisyenlerine duydukları güvenin boşuna olmadığını gerek bu tesis gerekse teslimatı yapılan Altay tankıyla bir kez daha gördüklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Kıymetli dostlar, başkanlığını yaptığım Savunma Sanayii İcra Komitesinde alınan kararlar ışığında savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye hedefine doğru sağlam adımlarla ilerliyoruz. Bir yandan yeni projeleri, yeni savunma ürünlerini geliştirip devreye alırken, diğer yandan yeni tesislerimizin açılışını yapıyor, yerli ve millî araçlarımızı envanterimize katıyoruz. Bundan 2 ay önce 47 araçtan oluşan ‘Sistemler Sistemi Çelikkubbe’yi’ kahraman ordumuza kazandırmıştık. Aynı şekilde ASELSAN’ımızdaki 14 üretim tesisimizin açılışını yapmış, 1,5 milyar dolar yatırım değerine sahip Oğulbey Teknoloji Üssü’nün temellerini atmıştık. Bugün de BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisimizin açılışını gerçekleştiriyoruz. Araştırma ve geliştirme merkezleriyle, test alanlarıyla, zırhlı laboratuvarları ve eğitim parkurlarıyla 840 bin metrekarelik alana yayılan bu devasa tesiste inşallah 1500’ü aşkın nitelikli personelimiz görev yapacak. Robotik kaynak sistemlerinden ileri sensör teknolojilerine simülasyon altyapısından veri analitiğine kapsamlı bir teknoloji üssü daha savunma ekosistemimize entegre olacak. 63 bin metrekare kapalı alana sahip seri üretim hattımızda her ay 8 adet altay tankı ile muharebe sahasının kalesi olarak tarif edilen 10 adet Altuğ imal edilecek. Diğer savunma ürünlerimizde olduğu gibi Altay tanklarında da hedefimiz özellikle kritik malzemelerde kimseye bağlı olmamaktır. Ambargolara rağmen nasıl bugünkü aşamaya geldiysek, inşallah bundan sonraki süreci de başarıyla yürüteceğiz. Her zaman söylüyorum; bakın bugün bir kez daha tekrar ediyorum. Hedeflerimize giden yolda önümüze çıkan ve çıkartılan engeller bizi sadece yavaşlatır, belki biraz geciktirir ama menzile varmamıza asla mani olamaz. Ya bir yol bulur ya bir yol açar, eninde sonunda hedeflediğimiz yere ulaşırız. Stratejik önemi fevkalade yüksek bu modern tesisin bizleri hedeflerimize bir adım daha yaklaştıracağına inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ölçekte süregiden askerî, siyasi ve ekonomik rekabetin her geçen gün boyut ve şekil değiştirdiğine dikkat çekti.
Yeni araçların, yeni imkânların, yeni kabiliyetlerin bu mücadelenin hem seyrini hem de kapsama alanını genişlettiğini belirten Cumhurbaşkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gümrük vergilerinin teknolojik kırılmaları tetiklediği, enerji politikalarının gıda güvenliğini doğrudan tehdit ettiği hassas bir dönemin içindeyiz. Şunu bir defa çok net görebiliyoruz. Yeni bir jeopolitik denklem kurulmakta. Uluslararası sistem yalnızca kabuk değil, mecra da değiştirmektedir. Sayısı bir elin beş parmağını geçmeyen güçlerin küresel sistemi domine ettiği düzende ciddi kırılmalar yaşanmaktadır. Yakın tarihte defalarca şahit olduğumuz üzere ne uluslararası kurumlar ne de beynelmilel hukuk insanlara yeterli güveni ve güvenceyi artık veremiyor. Haklı olmanın yetmediği, hakkınızı korumak için güçlü olmanız gerektiği bir dünyada yaşadığımız gerçeğiyle sürekli yüzleşiyoruz. Bunu önce 1990’lı yıllarda Bosna’da gördük. Daha sonra 14 yıl boyunca komşumuz Suriye’de gördük. En son 70 bin masumun hayatını kaybettiği Gazze Soykırımında gördük. Çoğu çocuk ve kadın binlerce, yüz binlerce kardeşimiz buralarda katledildi, toplu kıyıma uğradı fakat ne uluslararası hukuk ne de dev bütçeli kurumlar bu zulümlerin ve katliamların önüne geçemedi. Küresel barış ve güvenliği sağlamakla görevli yapılar hiçbir adım atmadı. Bırakın engellemeyi, birçok bölgede eli kanlı zalimleri koruyup kolladılar. Şurası bir gerçek ki günümüzde onurlu bir şekilde yaşamak istiyorsanız her alanda güçlü olmak, caydırıcı olmak mecburiyetindesiniz. Ekonominizi güçlendirmek, dışa bağımlılığınızı azaltmak, kapasitenizi artırmak yani kendi göbeğinizi kendiniz kesmek durumundasınız. Aksi takdirde üzülerek ifade ediyorum, kurtlar sofrasına dönüşen bu yeni düzende kimse kimseye acımaz, gözünün yaşına bakmaz. “Bu noktada şunu büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim; risk ve tehditlerin asimetrik biçimde arttığı bu dönemin farkına en erken varan ülkelerden biri Türkiye olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Altay’la birlikte Leopar 2A4 modernizasyon projesi kapsamında modernize edilen tankların tesliminin de gelecek yıl yapılacağını söyledi.
Altay tankının, dost ve müttefik ülkelerin de yoğun ilgisiyle yurt dışı pazarlarda Türk savunma sanayisinin etki ve görünürlüğüne önemli bir katkı sunacağının altını çizen Cumhurbaşkanı, “Altay’la birlikte tank teknolojisinde yeni bir dönemin kapılarını ardına kadar açmış oluyoruz. Altay’ın üretim ve geliştirme sürecinde edindiğimiz tecrübeyle dijital kontrol sistemlerinden yapay zekâ destekli karar alma yapılarına, otonom hareket yeteneklerinden ileri koruma sistemlerine büyük bir yetkinlik kazandık. Bu birikimi en iyi şekilde değerlendirecek, gelecekte dünya sahnesine çıkaracağımız yeni ürünlerimizi inşallah daha da geliştireceğiz.” dedi.
Konuşmaların ardından Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün ve BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Altay tankının zırhında kullanılan ilk üretim çeliğinden yapılma Altay tankı anı objesi hediye edildi.
Daha sonra Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Yeni Altay tankının ilk teslimatını temsilen Teslimat Belgesi’ni Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Metin Tokel’e verdi.
Dua okunmasının ardından kurdele kesilerek tesisin açılışı yapıldı.
Törende bir de sürpriz vardı:
Sahnenin arkasındaki perde kaldırıldı ve seri üretimdeki Yeni Altay tankları protokole gösterildi.
Teslim edilen Yeni Altay tankı ile BMC tarafından üretilen diğer araçlar, test sahasında geçit resmi yaptı.
Yeni Altay tankı ise performansını gösterdi.
Videoyu İzleyebilirsinizKaynak: savunmaSanayiOrg