Çin’in nükleer stoku yüzde 20 arttı: 600 başlığı aştı
16.06.2025 09:57
Aksel Buzuter
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), Çin’in nükleer cephaneliğini bir yılda yaklaşık 100 savaş başlığı ekleyerek %20 artırdığını ve 2025 itibarıyla 600’ü geçtiğini açıkladı.
Dongfeng-41
SIPRI uzmanı ve aynı zamanda Amerikan Bilim İnsanları Federasyonu (FAS) yetkilisi Hans M. Kristensen, “Çin’in nükleer genişlemesi, uzun vadede ABD ve Rusya ile başa baş bir stratejik denge kurma hedefini yansıtıyor,” değerlendirmesinde bulundu.
350 yeni silo: füze altyapısında büyük yatırım
Rapora göre Çin, başta Gobi Çölü olmak üzere farklı bölgelerde 350’den fazla kıtalararası balistik füze (ICBM) silosunun inşasını tamamladı ya da tamamlamak üzere. Bu altyapı yatırımı, Çin’in önümüzdeki yıllarda savaş başlığı sayısını daha da hızla artırmasına zemin hazırlıyor. SIPRI’nin analizine göre mevcut tempo devam ederse, Çin 2030 yılına kadar ABD ya da Rusya’nın kıtalararası füze kapasitesine ulaşabilir. Ancak toplam savaş başlığı sayısı bakımından hâlâ ABD (5.177) ve Rusya’nın (5.459) gerisinde bulunuyor.
12 bin başlık: dünyada nükleer cephanelik genişliyor
Çin Dışişleri Bakanlığı ise Pekin’in nükleer politikasında bir değişiklik olmadığını savunuyor: “Politikamız savunma odaklıdır. İlk kullanan taraf biz olmayacağız.” Bu açıklama, Çin’in ‘asgarî caydırıcılık’ doktrinini sürdürdüğü yönündeki resmi pozisyonunu yeniden teyit ediyor.
SIPRI’nin verilerine göre, dünyada toplamda 12.000'in üzerinde nükleer savaş başlığı bulunuyor. Bu sayı yıllar içinde küçük dalgalanmalar gösterse de, aktif konuşlandırılmış ve hızlı müdahale konumunda tutulan başlıkların sayısında istikrarlı bir artış yaşanıyor. Uzmanlar bu durumu, Soğuk Savaş sonrasında düşüşe geçen nükleer silahlanmanın yeniden hız kazandığı bir dönemin işareti olarak değerlendiriyor.
Kristensen’e göre Çin’in bu yükselişi, yalnızca ABD'yi değil, Rusya’yı da yakından ilgilendiriyor: “Rusya’nın bir kısmı bu gelişmeyi ABD’ye karşı avantaj olarak görüyor olabilir, ancak uzun vadede Çin’in Moskova’nın önüne geçmesi Kremlin’de stratejik endişelere yol açabilir.”
Nükleer modernizasyon küresel eğilime dönüştü
Uzmanların ortak görüşü, nükleer modernizasyonun yalnızca Çin’le sınırlı kalmadığı yönünde. ABD, Rusya, Birleşik Krallık, Fransa, Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve İsrail gibi diğer nükleer güçler de cephaneliklerini hem teknik hem sayısal anlamda geliştiriyor. Bu eğilim, küresel nükleer güvenlik mimarisinin geleceği açısından belirsizlikler doğuruyor.
SIPRI’nin 2025 raporu, uluslararası toplumun önümüzdeki yıllarda daha fazla şeffaflık, denetim ve silahsızlanma anlaşmaları için diplomatik çaba göstermesi gerektiğini hatırlatıyor. Aksi halde, nükleer silahlanma yarışının yeni bir evresine girilmesi kaçınılmaz görünüyor.
Kaynak: gdhDigital