MÜSİAD Ankara Başkanı Yülek, Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi’nin önemine vurgu yaptı

Tulu Berke Saz / 03.10.2025 19:46

Medya partnerleri arasında bulunduğumuz 5. Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi (MRBS) yoğun bir programla katılımcılarını ağırlamaya hazırlanıyor.

7-8 Ekim 2025 tarihinde Ankara’da düzenlenecek olan Zirve’de Türk savunma sanayiinin önde gelen isimleri başta olmak üzere alanında uzman kişiler sınır güvenliğinde yeni tehditlere yönelik farklı küresel bakış açılarını anlatacak.

Zirve öncesinde Defensehere.com’a açıklamalarda bulunan MÜSİAD Ankara Başkanı Fatih Bilal Yülek, etkinliğin 100’e yakın firma ve 1800’den fazla katılımcıyla gerçekleşeceğini söyledi:

“Burada beşincisini düzenlediğimiz Sınır Güvenliği ve Askeri Radar Zirvesi hem panellerinin olması hem de firmalarla kamu kurumları temsilcilerinin bir arada olmasından kaynaklı olarak çok farklı bir yapı sürüyor. Butik bir kurum, butik bir zirve… Bu zirve 100’e yakın firma ve 1800’den fazla katılımcıyla gerçekleşecek. Aslında bu tekniğinden kaynaklı olarak da firmaların kurumlardaki temsilcilerle birebir daha fazla vakit geçirmesi, hem ürünlerini tanıtırken hem de kamu kurumlarından gelen talepleri, sorunları, istekleri görmeleri açısından farklı bir yapısı var. Zaten savunma sanayii ile ilgili tüm tedarikçiler Ankara’da: İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı. Büyük üreticiler de Ankara’da: ASELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ, MKE’yi de sayarsak hepsinin de merkezi Ankara’da.

Bunları aslında çok hızlı bir şekilde bir araya getirdiğimiz ve fikir teatisinde bulunmalarını sağladığımız bir etkinlik oluyor. ‘Sınır güvenliği’ dediğimizde 2018 yılında aslında bu kadar da gündemde olmayan bir konuydu. Ama şu anda biliyoruz ki Amerika’dan tutun da Avrupa’ya kadar tüm ülkelerde sınır güvenliğiyle ilgili ciddi sıkıntılar var. Ciddi talepler var. Hatta drone sınır güvenliği adında Avrupa Birliği yeni bir proje başlattı. Bunlarla ilgili hep birlikte ülkemizdeki paydaşları senkronize etmeyi de amaçladığımız, bir araya getirdiğimiz bir etkinlik olacak. Bir ülkenin caydırıcılığı açısından birkaç etken gerekli. Ekonomik güç olması lazım, askeri güç olması lazım. Ama burada en kritik şey askeri gücü her zaman destekleyecek bir savunma sanayisinin de olması lazım. İşte bunu en son mesela Katar’a yapılan saldırıda gördük. Ekonomik gücü de var, her türlü teknolojik altyapısı da var ama çok ciddi bir sanayi altyapısı olmadığını da düşündüğümüz için rahatlıkla saldırılıp hatta arkasından da “bak bir daha saldırırım” diye tehdit edilebiliyorlar. Burada en önemli şey, caydırıcılığımızı daha da arttırmak. Şu anda bizim hem ekonomik gücümüz var hem askeri gücümüz var ama bu savunma sanayii ile desteklendiği için caydırıcılığımızın devamını sağlıyor. Tabii ki tek şeyle olmuyor. Yani bizim bir taraftan Kaan’ımız varken F-35 de almamız gerekiyor. Çünkü burada sadece yerli sanayi ile olacak bir durum yok. 200 yıl önce söylenen hazır ol cenge ister isen sulhü salah diye bir sözümüz var. Bizim bununla ilgili sürekli bu yatırımı yapıp altyapılarımızı hazırlamamız gerekiyor. MÜSİAD olarak da biz aslında bu tür zirvelerle bunu gündemde tutmak istiyoruz.

Teknik olarak bakarsanız Türkiye’nin gayri safi milli hasılası içinde çok önemli bir pay elde etmiyor bu. Ama stratejik öneme sahip bir konu olduğu için, bütün ülkenin devamlılığını, sürekliliğini sağlayacak bir konu olduğu için bu konuyu hep gündemde tutuyoruz. 1994 yılından beri MÜSİAD üyesiyim. 1994 yılından beri üyelerimize ihracat, ihracat, ihracat diyorduk. İlk günden beri; ihracatlarımız çok daha düşükken… Üyelerimizi alıp yurt dışını ziyarete götürüyorduk ve belli konularda hep öncü olmaya çalıştık. Burada da aslında üyelerimize bu konunun, savunma sanayiinin ne kadar önemli olduğunu ve küçük bir şey de yapıyor olsanız aslında kritik işler yapabileceğinizi anlatmaya çalışıyoruz. Bu açıdan MÜSİAD olarak, bunu gündemde tutarak, arkadaşlarımıza destek olarak faaliyetlerde bulunmaya çalışıyoruz.”

Kaynak: defenseHere